Paşakonağı, Sultan 2’nci Abdülhamid’in Başyaveri Halil Paşa’nın 1876 yılında sürgüne gönderildiği Bandırma’da yaptırdığı konak.
Bandırma 1922 yılı 17 Eylül’de neredeyse tamamen yanmış moloz yığını halini almıştır. Paşakonağı şehre uzak olduğundan bu yangından kurtulmuştur.
Paşabayır bu tarihlerde bağlık ve bahçelik olarak kullanılırdı. Bölgede şehre en yakın konut olarak bilinen Paşakonağı şimdi ki jandarmanın olduğu yerde daha sonra Askerlik Şubesi olarak kullanılmış ve 1948 yılında tamamen kaza ile yanmış binadır.
Başyaver Halil Paşa, 2’nci Abdülhamid’in saltanata geçmesinden sonra saray kadrosu hakkındaki sorulara, detaylı yorumlarda katarak cevap vermesi kabahat sayılarak Bandırma’da ikamete mecbur edilmiş, yerleştiği bu şehirde rahat ve güzel bir hayat sürmüştür.
Sonraları Sultan Abdülaziz’in Damacı Başısı İbrahim Bey ve Aksaray Onikilerinden Kanbur Nazif gibi vefalı dostlarının kendisini ziyaret etmeleri, kendisinin kahvehanelere giderek usta ve meraklı kişilerle dama oynaması hoş görülmeyerek İstanbul’a aldırılmış ve Selimiye taraflarında oturmasına izin verilmiştir.
Yakın dostları ve oğlu Mustafa Bey kendisinin hatıralarına sahip çıkarak yayınlatmış. Bu hatıralardan yola çıkılarak Bandırma’da konak yapıp hayat sürdüğü semte (Paşa bayırı / Paşa konağı) adı özel olarak verilmiştir.

Sebahattin abi çok güzel bi anlatim ve bilgiler cok dogru bi bandırmali olarakta beni gururlandirdi sevgili abicim evet bandirma konusunu konulari seninle tartışamam bilgine ve sana saygım sonsuz ama ufak bi konuda sizi bilgilendirmek isterim paşakonağı yeri jandarmanin yerinde değildi abi soguksu cad bitimine yakin yerinde yani eski acısuyun şimdiki pasabayir mah muhtarliğinin karşisı ve yesil ada apt yanidir aralarinda bir yol vardir şimdi onun yerindeki apt ismini hatirlamiyorum ama isterseniz öğrenir resimlerimde sevgiyle kalin tsk ederim abi (bu arada 58 yaşındayim ve doğup buyume pasabayırliyim )